NBA 2. Sezon – Emrah ÇINAROĞLU
Herkese Merhaba,
Sanırım ben de rookie yılımı bitirdim ve artık NBA yazılarının 2. sezonuna başlayabilirim. Aslına bakarsanız yazıyı geç hazırlayabildiğimden, sezonun nerdeyse ilk ayını izleyerek değerlendirebilme şansım oldu. Önemli transferlerin akabinde, Doğu ve Batı Konferansları ‘nda güçlü takımları analiz ederek başlarsak sezon öncesi atmosferi biraz daha iyi yakalayabiliriz, diye düşünüyorum. Doğu ‘da favoriler Chicago Bulls, Cleveland Cavaliers, Washington Wizards ve bir nebze de olsa Miami Heat ile Indiana Pacers.
Bulls çok önemli katkılar yaptı. Gasol, Mcdermott ve Mirotic takıma önemli bir derinlik kattı. Tabii herkesin merak konusu Rose ‘un sezon boyunca sakatlıklardan uzak kalıp kalamayacağı. Şu ana kadar görünen, Rose kendi üzerinde bir baskı hissetmiyor ama takımın oldukça temkinli davrandığı kesin. En ufak bir şüphede dinlendiriliyor. Sanırım son iki sezonunda oturan bir oyuncu için çok da yanlış bir durum değil. Bulls her zaman savunmasıyla ön planda. Bu sezon Jimmy Butler ‘ın All Star olmasını bekliyorum, çok formda…
Cavaliers King ‘in de belirttiği gibi, uzun bir öğrenme sürecine girecek. Bol bol inişler ve çıkışlar izleyeceğiz; ama play-off ‘lara kadar hızlı bir aşama kaydedemezlerse işleri zor. Çünkü ne Irving ne de Love savunmada durdurucu oyuncular değiller.
Bana göre ligin en çakı gibi takımı Wizards. Harika bir kadroları var ve yaş itibari ile gençler. Pierce gibi usta ve liderlik edebilecek oyuncuları da aralarına kattılar. Wizards geçen seneden beri hakikaten seyir zevki veren bir takım oldu.
Miami ‘de Wade ve Bosh artan yüklerini nasıl taşıyacaklar, Deng onlara ne kadar adapte olabilecek, göreceğiz. Genel olarak oturmuş bir takım olmaları en büyük avantajları, ama o takımın liderini kaybettiler. Wade o boşluğu ne kadar doldurursa, Miami o oranda başarılı olur, diye düşünüyorum.
Pacers için Paul George ‘un sakatlığı sadece kendi organizasyonlarını değil, tüm basketbolseverleri üzen bir şansızlık oldu. George ‘u takip edebildiğim kadarıyla, iyileşme sürecinde olduğunu biliyoruz; ama artık, profesyonel takımlar, oyuncularına daha uzun vadeli yatırımlar yaptığı için sahalara dönmeleri konusunda eskisi kadar ısrarcı değiller. Sezonun önemli bir bölümünü kaçıracak George ‘un da dönmesiyle, Pacers daha nitelikli bir takım olacaktır; ama playoff ‘larda, her ne kadar rakipleri zorlayacaklarsa da, şansları az.
Doğu ‘yu kapatmadan ligin en genç takımlarından Toronto Raptors ‘u atlamayalım. Açıkçası Doğu ‘da iddialı takımlar listesine koymamıştım; ama ilk ay içindeki performansıyla güzel bir çıkış yakaladılar. Batı ‘da uzun yıllardır olduğu gibi, işler daha karışık ve aday çok. San Antonio Spurs, Oklahoma City Thunders, Golden State Warriors, Los Angeles Clippers, Portland Trailer Blazers, Houston Rockets, Memphis Grizzlies takımlarını sayabiliriz.
Listenin en başına Spurs ‘u koymakla hata etmeyeceğimizi düşünüyorum. Yıllardır aynı kadro ve kazanmayı bilen bir sistem. İşte kişilere bağlı kalmadan ekol basketbolu sanırım bu şekilde oluyor. Thunders sezona sakatlıklarla girdi ve ilk üç haftayı nerdeyse Lakers ile aynı galibiyet yüzdesiyle kapadı. Durant ve Westbrook sakatlıkları çok ciddi değil ve kısa zamanda sahalara dönecekler. Bu da onların hızlı bir yükselişe geçmelerini sağlayacaktır. Durant ‘ın ticari anlaşmaları nedeniyle milli takımdan affını istemesi, beni biraz etkilese de son sezonun MVP ‘si, kesinlikle ligde planları bozabilecek bir oyuncu.
Batı ‘nın çakı takımıysa Grizzlies. Küçük Gasol sezona MVP standartlarında giriş yaptı. Memphis Warriors ile son derece formda. Rockets ‘da Howard ‘ın istenen olgunluğa, hırsa ve basketbol zekasına gelip gelmediğini zamanla göreceğiz. Warriors ‘da Steve Kerr etkilerini görmek mümkün. Geçen sezonda zaten başarılı olan genel yapı üzerine, kendi rotüşlarını yapıyor ve Curry & Thompson ikilisinin hücum zenginliklerini izliyoruz. Bu sene savunmada biraz daha sertleşmiş gibiler; ama bunu sezon sonuna doğru daha gerçekçi şekilde analiz edebiliriz.
Clippers ‘ın tüm hava süzülen ve süzdüren yıldızlarına rağmen, hala istenen savunma sertliğinde olduğunu düşünmüyorum. Coach Rivers elinden geleni yapıyor ama sahaya yansıtmalarında sıkıntı yaşadıkları çok açık.